"ZEITGEIST"

26 Kasım 2008 Çarşamba

"Z E V A L"


Dersaneden çıkan öğrenciler gülerek şakalaşarak sicim gibi yağan yağmura insan seline aldırmadan belediyenin açtığı çukurlara doluşan gölcükleri zıplayarak aşıyor birbirlerini itekaka körüklü otobüse binmeye çalışan kalabalığa karışıyordu...

Otobüs geride kalanların üzerine hafiften çamur sıçratarak yerinden kalkmaya hazırlanıyordu ki...İriyarı gövdesiyle kalabalığı yararak yetişti soru işareti gibi kıvrık şemsiyesinin sapıyla otobüsün camına vurarak kapıyı açtırdı.Kapı ağzındakileri iterek gövdesine yer açarken göğsüne uzanan bembeyaz sakalını sıvazlayıp patlıcan moru burnunun üstüne yer yapmış beyaz nikelajlı gözlügünün üstünden patlak kanlı gözleriyle kızlı erkekli biribirlerine karışmış öğrecileri süzdü.
Otobüste bir uğultudur gidiyor.Her kafadan ayrı bir ses çıkıyordu.
-Öfff...
-Anneciiim sıkıştım.
-Ayyy...Bayılacaam şimdi.
-Dur ayol çocuk ezildi...
-Yuuh!Ayı...
-İltifat delagki ediyom aslanım..Malumaliniz''çağ''atlıyog...Hem de mode.
-Hasbinalla...Ayağıma bastınız.
-Beni tahrik itme...
-Etsem ne yazar...
-''Yazar''gızakta aslanım de mode..Şincik''Ozan''mode...
-Dalga geçme...
-N'aparsın...
-Zamanım yok zamanım olsa...
-N'olcekti...
-Sana sorardım.
Öğrenciler tüm bu itiş kakıştan memnunmuşlar gibi konuşulanları gülerek izliyor...O ise olanlara aldırmıyordu.

Evin çatısını da kondurmuştu ya üstüne varsın suyu olmasın elektriği olmasın tuvaleti olmasın yolu olmasındı...Hükümetten tapusunu ne yapmış etmiş almıştı ya.

-Allah Hükümetimize zeval verme ya rabbi...Diye mırıldandı.

Bir pahalılıktır almış yürümüştü...Hergün herşeye yeni bir zam geliyordu.Doğru....Fakat ya kazançlar...Kazançların arttığını kim inkar edebilirdi...Hele küçük oğlan askerden geldiğinde onada''ithal malı''satacak bir işporta tezğahı ayarladımıydı...Değme keyfime gitsin...Diye düşündü.
Otobüstekiler dura kalka gittikçe seyrekleşmiş o da oturmaya yer bulmuştu.

-Allah Hükümetimize zeval verme ya rabbi...Diye yineledi.
Şunun şurasında son durağa on dakikalık yer kalmıştı.Sonrası bir cıgara içimlik yoldu.Hele elektrik direğinden çektiği kabloyu televizyona bağlayıp köşeye kurulduydumuydu...Ohhh...
İçini hayali bir sevinç kapladı.Ağzı kulaklarına vardı.

Koray Banguoglu

Hiç yorum yok: